Dolandırıcılık suçu ve dolandırıcılık yöntemlerine dair bilinmesi gereken her şey

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Bilimde Hile ve Dolandırıcılık (Scientific Misconduct & Fraud)

Bilim ve hile ya da dolandırıcılık belki de en son yan yana gelebilecek iki kavram olmalı. Ancak insanların ünlü olma ve para kazanma hırsı maalesef bilimin dolandırıcılıkla yan yana anılmasına neden oluyor. Bununla da kalmıyor. Bilim insanlarının uzun yıllara dayanan emeklerine gölge düşürüyor ve insanların bilime olan inancını da sarsabiliyor. Bilimsel hile ya da dolandırıcılık nedir? Hangi yollarla yapılıyor? Bu yazıda buna değineceğiz.

Bilimsel hilenin en çok bilineni, “akademik hırsızlık” olarak da anılan, başkalarının çalışmalarını kendi çalışması gibi göstermeye dayanan “intihal (plagiarism)”. Bilim alanında görülen diğer bir hile ise "verilerin manipülasyonu (oynanması)". Bu yöntem, bazen örneklemin istenilen sonucu sağlayacak şekilde seçilmesi, bazen de elde edilen sonuçların bilimsel analizi yerine manipülatif olarak analizi ya da kullanılması şeklinde yapılabiliyor. Bilim alanında görülen bir diğer hile ise bilimsel çalışma amacıyla sağlanmış burs ve desteklerin bir kısmının ya da tamamının amaç dışı kullanılması.

Dünyada çeşitli alanlarda ortaya çıkarılmış bilimde hile ve dolandırıcılıkların bir özetini sizler için derledik.

Güney Kore'de genetik skandalı
Hwang Woo-suk, insan kopyalama, kök hücre, bilimde hile, veri manipülasyonu
Güney Koreli Hwang Woo-suk'un araştırma sonuçlarını manipüle ettiği belirlendi

Hwang Woo-suk 2004 yılında, tarihte ilk kez bir insan embriyosunu kopyalayıp bundan kök hücre dizisi ürettiğini iddia ettiğinde, tüm dünyada heyecan yarattı. Ancak, genetik kopyalama alanında önde gelen bilim insanlarından birisi olarak tanınan Güney Koreli Hwang Woo-suk'un çalışmaları üzerinde yapılan bir inceleme, yapılan araştırmaların sonuçlarının doğru olmadığını ortaya koydu.

Doktor Hwang'ın çalışmalarını inceleyen meslektaşları, geliştirildiği belirtilen 11 kök hücre zincirinden dokuzuyla ilgili sonuçlarda kasıtlı olarak tahrifat yapıldığını belirlediler. Güney Kore Üniversitesi'ndeki soruşturmayı yürüten bilim insanları, ortaya çıkan sonucun büyük bir skandal olduğunu ve bilimin temel prensiplerinin ihlal edildiğini söylediler.
klonlama, köpek klonlama, bilimde hile, scientific fraud
Klonlanmış ilk köpek Snuppy

Bir görüşe göre de Hwang Woo-suk’un dünyada ilk kez köpek klonlamayı başarması, kendisinin başarı hanesine eklenmesi gereken bir durum.

Kaynak:

Sahte AIDS aşısına 19 milyon dolar bağış
Dong-Pyou Han, sahte HIV aşısı, sahte AIDS aşısı, bilimde hile

Tavşan kanının AIDS aşısı geliştirilmesi için kullanılabileceğini öne süren Iowa State Üniversitesi’nde (ISU) yardımcı doçent olan Dr. Dong-Pyou Han, aşısının olduğundan daha etkili görünmesi için insan kanıyla tavşan kanını karıştırdığını itiraf etti. 

Sahte yöntemi uzun süre fark edilmeyen Han ve ekibi, araştırmalarının devamı için ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden 19 milyon dolarlık bağış almıştı. Habere göre, sahte araştırmada HIV’e karşı antikor üretebilen insanların kanının kullanıldığı tespit edildi.


Han’ın aşıyı etkili göstermek için kan örnekleri üzerinde oynadığı, aynı deneyin diğer üniversitelerde denenmesiyle ortaya çıktı. Aynı yöntemin beklenen sonucu vermemesinin ardından, ISU’da yapılan deneylerde kan örneklerinin karıştırıldığı ortaya çıktı.

Kaynak:
http://www.desmoinesregister.com/story/news/crime-and-courts/2015/07/01/dong-pyou-han-sentencing-iowa-state-scientist-aids-vaccine-fraud-case/29560297/   

Nobel Tıp Komitesini sarsan skandal
Yapay nefes borusu skandalı, Paolo Macchiarini
Paolo Macchiarini yapay nefes borusu nakli ile ünlenmişti 

“Londra'da geliştirdikleri yapay bir nefes borusunu, hastadan alınan kök hücrelerle kapladılar. Bu teknikte, organ bağışı gerekmediği gibi, vücudun organı reddetmesi riski de bulunmuyor. Doktorlar, bir nefes borusunun bir kaç gün içinde geliştirilebildiğine dikkat çekiyor. 36 yaşındaki kanser hastasının sağlığının operasyondan bir ay sonra gayet iyi olduğu açıklandı.” (08 Temmuz 2011, bbc.com)

2011 yılına ait yukarıdaki haber tıp alanında bir mucizeden bahsediyor. Ancak beş yıl sonra söz konusu nakli yapan Profesörü Paolo Macchiarini’nin dokuz hastasından yedisinin ölmesi, geri kalan ikisinin ise nakledilen parçanın alınmasıyla hayata dönebilmesi tüm dikkatleri ve şüpheleri Profesörü Macchiarini’nin üzerine çekti.

Her şey İtalyan Rejeneratif Tıp (onarıcı) Profesörü Paolo Macchiarini’nin yapay nefes borusu geliştirmek üzere 2010 yılında İsveç’te Karolinska Institute’de misafir araştırmacı olarak görevlendirmesi ile başladı. 2011 yılında ilk yapay nefes borusu naklini Stockholm’ün Huddinge Hastanesinde gerçekleştiren Macchiarini’nin daha sonra dünyanın değişik ülkelerinde nakil yaptığı hastaların birçoğunun yaşamlarını yitirmesine karşın enstitüdeki görevine ve başarısız yapay nefes borusu ameliyatlarına devam etti.

Karolinska Hastanesinde görevli dört doktorun Macchiarini’yi araştırmalarında sahtekarlıkla suçlayarak enstitü yönetimine başvurmasına karşın Nobel Tıp Komitesi başkanı Urban Lendahl’ın da aralarında bulunduğu yönetim, bilinçli olarak Macchiarini’yi destekleyip korumaya devam etmekle suçlanıyor.


Macchiarini’nin yapay nefes borusu nakil ettiği hastalar arasında ameliyattan sonra yıllarca Karolinska Hastanesi yoğun bakımında kaldıktan sonra ölen Yeşim Çetirin de bulunuyor. Gazetehaberlerinden Profesör Macchiarini’nin ünlü olduğu dönemde Türkiye’ye de geldiği ve Bursa’da bir ameliyata katıldığı anlaşılıyor.

Kaynak:






Share:

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu yazdıktan sonra "Yorumlama biçimi" bölümünden "anonim" seçeneğini seçtikten sonra "yayınla" bölümüne tıklayın.

Öne Çıkan Yayın

Whatsapp'ta yayılan "Migros ücretsiz hediye kuponu dağıtıyor" dolandırıcılığı

Whatsapp'ta yayılan aşağıdaki mesaj kullanıcıları sahte siteye yönlendiriyor. Yönlendirilen ekranda bu tür sitelerde sıklıkla görülen...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Etiketler